Wolfe Kardeşler/Markus Zusak/Seri Yorumu #9

Wolfe Kardeşler Serisi – Markus .Zusak

Köpek Düşleri: Serinin ilk kitabı olan köpek düşlerinde Wolfe ailesini tanımaya başlıyoruz. İlk başlarda çeviriden dolayı sarsıntılar yaşansa da sonrasında kitabın akıcılığına kendinizi kaptırıyorsunuz ve her bölümün sonunda Cameron Wolfe’nin bir rüyasını okuyoruz. Aynı zamanda olayları ağzından dinlediğimiz kişi de Cameron. Wolfe ailesindeki kişilerin neler yaptıklarını ve kişiliklerini anladığımız ilk kitapta Cameron ve abisi Ruben Wolfe’nin genelde neler yaptıklarını Wolfe ailesinin bu davranışları karşısında nasıl tepkiler gösterdiklerini Cameron’un iç dünyasını görüyoruz.

İt Dalaşı: Serideki en hareketli kitap olan bu kitapta Cameron ve Rube’un başından geçen macera ile yazarın Cameron’un gözünden mükemmel bir şekilde aktardığı duygularını okuyoruz. Sıkı iki kardeşin hayat ile olan mücadelesini öylesine anlatıyor ki Zusak kendinizden bir şeyler bulmamanız mümkün değil.Bu kitapta ise her bölümün sonunda Cameron ile Rube’un bir diyaloğunu okuyoruz.

Köpekler Ağladığında: Geldik en serinin en sevdiğim kitabına. En sevdiğim kitap olmasının sebebi çeviriye tamamen adapte olmuş olmamla beraber sürekli sonunu merak etmemden kaynaklanıyor. Serinin son kitabı olan Köpekler Ağladığında’ da Cameron Wolfe aşık oluyor ve biz onun duygularını, kendi ile olan mücadelesini ve sevdiklerine verdiği değeri görüyoruz. Klasik bir aşk romanından farkı ise Cam’in aşık olduğu kişi abisinin sevgilisi! Daha fazla uzatmadan bitirmek istiyorum.

  Martı yayınlarının (en sevdiğim yayındır kendileri) çıkardığı bu seride alıntı yapılabilecek onlarca söz var, yapanları da görüyorum arada bende en sevdiğim alıntı ile bitirmek istedim. Kesinlikle okumanız gereken harika bir seri olduğunu da söylemek istiyorum.

“Zaten ölmüş olan bir köpeği yaralayamazsınız.”

                                                 Markuz Zusak – Köpekler Ağladığında