10 Eylül 2018 Pazartesi

Farklı Maddelerin Ölümcül Tarihi! / Genel #06





   Herhangi bir alışveriş mağazasına gittiğinizde aldığınız herhangi bir ürünün birden çok onaydan geçtiğini görebilirsiniz. Fakat bu durum her zaman böyle değildi ve sonuçları çok ağır oldu…




   Bir alışveriş mağazasından alabileceğinizi düşündüğünüz en ölümcül maddenin sigara olduğunu düşünebilirsiniz ilk bakışta fakat durum bu değil. Hatta sigara ilk zamanlarda diş hekimleri ve doktorlar tarafından tavsiye edilen bir zehirdi diyebilirim fakat bu yazıda size sigaranın tarihini anlatmayacağım çünkü sigaranın tüm pazarlama tarihini dinleyebileceğiniz harika bir videoya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Ben daha çok insanların fark etmeden zararına uğradıkları birkaç madde hakkında bilgi vermek istiyorum.



   Radyum kelimesini duyduğunuzda bile şu anda size tehlikeli geliyor olabilir. Marie Curie zamanında ise durum hiç böyle değildi. Her ne kadar yaptığı radyoaktivite deneyleri kendisine Nobel Ödülü’nü kazandırsa da yine aynı madde kan kanseri olmasına yol açarak ölümüne sebep olacaktı. Radyumun zararlarını bilmediği için yaydığı ışığı seyretmek amacıyla yatak odasına kadar sokmuştu radyumu. Bundan sonraki zamanlarda her ne kadar radyoterapi ile radyumun sağlık için kullanılması yaygınlaştıysa da tehlikesi tam olarak anlaşılamamıştı. Öyle ki çeşitli kozmetik ürünlerinin içlerine bile konulmaya başlanmıştı. Karanlıkta parlayan saatler üreten Waterbury saat fabrikasındaki çalışanların çok fazla kansere yakalanma sebeplerinin radyumlu boyalar olduğu anlaşıldı. Çalışan kadınlara radyumlu boyalar bulaşıyordu ve hatta kalan boyayı kadınlar yüzlerine ve saçlarına sürüyorlardı çünkü radyum ışıltı saçmalarını sağlıyordu. Radyumun tehlikeli olduğu anlaşılana kadar çok can aldı.


   Nasıl bu kadar can aldı? Diye merak ederseniz, o dönemde radyumun sağlıklı olduğuna o kadar çok inanıldı ki radyumlu su içilmeye başlandı. Bir gün öncesinden radyumlu sürahiye suyu dolduruyordunuz ve diğer gün içtiğinizde yaşlanmayı önlemekten cinsel gücü arttırmaya kadar her şeyin ilacı olduğuna inanıldı, sonrasında ise bu radyumlu suyun hapları bile yapıldı.


   Parlayan dişler o dönemde de önemliydi. Bunun için toryumlu diş macunu bile çıkarıldı. Sadece bununla da bitmedi. Aynı şekilde toryum ve radyum içeren rujlar ve pudralar da dermatologların tavsiyesi olarak piyasaya sürüldü. Radyoaktif sigaralar dahi çıkarılmaya başlandı, tabii radyumun bu denli tehlikeli olduğu anlaşılana dek.




  Kurşun askerlerin zamanında büyük tehlikelere yol açtığını duymuş olabilirsiniz. Bunun sebebi elbette kurşun temelli boyalardı. Çoğu ülkede yasaklansa da uzun bir süre evlerde yer edindi bu oyuncaklar. Fakat günümüzde bile kozmetik malzemelerinde bulunan kurşun eski zamanlarda çok daha yoğun olarak kullanılıyordu. Solgun bir cilt görünümü bir varlık ve zarafet simgesi olarak kabul edildiği için kadınlar kurşun temelli fondötenleri tercih ediyorlardı. Kurşun cildi bozduğu için her seferinde daha fazla kullanmaları gerekiyordu ve kurşun zehirlenmesi yüzünden öldüğü düşünülen isimlerden biri olan Kraliçe 1. Elizabeth gibi çok fazla insan kurşun yüzünden öldü.


   Kurşunun bu derece tehlikeli olduğunun farkına varıldıktan sonra arsenik kendisini gösterme fırsatı bulmuş. Ciltteki çilleri ve yara izlerini geçirdiğini söylenen arsenik katkılı ürünler üretilmeye başlandı hatta kıyafetler bile. Arsenik cildin solgun görünmesine neden olarak bir süre sonra insan hücrelerine zarar vererek ölüme yol açıyordu. Cıva ise günümüzde dahi bazı kozmetik ürünlerinde kullanılmaya devam edilen, solunumla dahi birçok soruna yol açabilen bir madde.



   Peki ya sadece kurşun askerlerle mi kaldı oyuncaklardaki tehlikeler? Elbette kalmadı. Yazıyı daha fazla uzatmadan kısaca değinmek gerekirse içerisinde potasyum nitrattan uranyuma kadar her şey bulunan bir çocuğun patlamaya hazır bir bomba yapabileceği veyahut radyoaktif malzemelerle deneyler yapabileceği tehlikeli oyuncak setleri satılıyordu. Günümüzde olduğu gibi plastik değil gerçek oyuncak mutfaklar satılıyordu. Öyle ki 300dereceye ulaşabilen oyuncak fırınlar elbette güvenli değil tehlikeliydi.



   Yakın gelecekte de böyle maddeler ile karşılaştığımızı hatırlatmak istiyorum. Buna örnek olarak pet şişelerde kullanılan BPA maddesinin ne kadar tehlikeli olduğunu yeni öğrendik sayılır. Henüz tehlikesini tam olarak anlayamadığımız maddelerde mevcut. Son bir yıl içerisinde popüler olmaya başlayan elektronik sigaraları ve bir türlü kesin bir karara varılamayan tatlandırıcı maddeleri buna örnek olarak gösterebiliriz. İleride hayatlarımıza ne kadar büyük hasar verebileceklerini henüz bilmiyoruz. Sonuç olarak bir yararının da olmadığını bildiğimiz maddeleri mümkün olduğunca kullanmamak, uzak durmak ve bilinçli bir tüketici olmak bizlerin sorumluluğu altında…
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder