5 Ağustos 2018 Pazar

Gürleyen Ejderhalar Ülkesi / Genel #1




   Bu yazımda size dünyanın en ilginç yerlerinden biri olan Bhutan’ı anlatmak istiyorum. Himalayalar’da bulunan ortalama 700 bin nüfuslu bir ülkecikten ve yarattıkları büyük farklardan…

   Peki ya neden başlıkta “Gürleyen Ejderhalar Ülkesi” yazdım? Çünkü ülkenin resmi adı Bhutan olsa da yerel adı “ Druk Yul” yani “Gürleyen Ejderhalar Ülkesi” veya başka kaynaklarda görebileceğiniz gibi “Barışçıl Ejderhanın Ülkesi” olarak geçmekte. Hindistan’dan bağımsızlığını 1949 almıştır. Kapakta gördüğünüz bayrağın da elbet bir anlamı var, sarı renk krallığı turuncu renk Budizm'i ve ortadaki ejderha ise ülkeyi temsil ediyor. Ejderhanın beyaz olması ise huzuru, saflığı ve barışı temsil etmesinden kaynaklanıyor.

   Vurgulamak istediğim asıl meseleye gelmeden önce Bhutan ile ilgili bana değişik gelen birkaç bilgiyi paylaşmak istiyorum. Bhutan televizyon yayını vermeye 1999’da başlayarak en son televizyon yayını veren ülke olmuş. Ülkenin büyük çoğunluğu genç nüfustan oluşuyor. Monarşi ile yönetiliyor ve krallar 65 yaşlarına geldiklerinde emekli olmak zorunda kalıyorlar. Kral demişken ülkede sadece kralın soyadı var. Ayrıca ülkede sadece 50 kadar isim var ve bu isimlerin çoğu cinsiyetsiz, insanlar daha çok baba adı, doğum yeri ve meslekleri ile ayırt ediliyorlar. Ülkenin büyük bir kısmı tarım ve sanayi sektöründe çalışıyor. Ayrıca Bhutan’da trafik lambası yok! Yanlış yazmadım gerçekten yok. Küçük bir ülke olmasının da bunda bir payı var elbet fakat 46 binden fazla araç trafik ışıkları olmadan ülke içerisinde dolaşabiliyor. Bhutan bu konuda elektrikli araçlara yönelik destekler veriyor ve 8 yaşından büyük bir aracı ülke içerisinde kullanamıyorsunuz. Hava kirliliği konusunda oldukça hassas bir ülke bu konuya birazdan değineceğim. Son olarak belirtmek istiyorum eğitim ve sağlık tamamen ücretsiz devlet tarafından karşılanmakta.



   Turistlerin gözünden biraz Bhutan’ı görmek isterseniz, baştan söylemeliyim ki sadece zengin turistleri kabul ediyorlar. J Ülkenin doğal güzelliklerini korumak amacıyla sınırlı sayıda turist kabul ediyorlar ve bu turistlerin de döviz bırakmalarını istiyorlar. Antalya’dan bile küçük bir ülke için bu durum kabul edilebilir diye düşünüyorum. En çok Japonya ve Amerika’dan turist gitmekte Bhutan’a fakat her yıl Türkiye’den de 300'den fazla kişi gitmekte özellikle son senelerde. Turistlerin en gözde mekânı ise “Paro Taktsang” yani “Kaplan Yuvası Manastırı”, yukarıda gördüğünüz bu manastıra çıkması bile ortalama 3 saat alabiliyor. Manastırın içine telefon, kamera ve fotoğraf makinası gibi cihazlar sokmak ise yasak.  Peki bunları anlattıktan sonra “Para sıkıntı değil de nasıl gidiyoruz?” diyen varsa diye anlatayım, Bhutan’a gitmek için önce uçak ile Yeni Delhi’ye yani Hindistan’ın başkentine gitmeniz gerekmekte, sonrasında Bhutan’a giden iki havayolu şirketinden biriyle Paro Havaalanı’na gidebilirsiniz. Ayrıca bu uçuş sırasında dünyanın en büyük 4 zirvesini de görme şansına sahipsiniz.

                 

   Şimdi gelelim asıl konuya, bu ülkeyi tanıtmamdaki en büyük sebebime. Bhutan yeşile çok önem veren bir ülke. Öylesine önem veriyorlar ki anayasalarında yüz ölçümlerinin minimum yüzde 60’ının yeşil olmasının gerektiğine dair bir kanun var ve şu an yüzde 70’i yeşil. Böcek ilacı, suni gübre yok, çirkin bir yapılaşma yok, bunların aksine dünyanın büyük bir kısmında bulunmayan biyolojik bir çeşitlilik var. Yaptıkları biyolojik koridorlar da bunun bir göstergesi. Dünyada saldıkları karbondan daha fazla oksijen üreten tek ülke Bhutan. Yani karbon negatif bir ülkeden bahsediyorum, bu konuda yürüttükleri tonla projeleri var. Bu ülke ile ilgili daha fazlasını Bhutan Başbakanının yaptığı bu konuşmayı izleyerek öğrenebilirsiniz. Bence şu anda dünyamızın değerini en çok bilen ülkelerden birisi Bhutan, bu ülkeden öğrenilmesi gereken çok şey var. Kendimize de sormamız gereken bir soru var.
                           “Bugün yaşadığın Dünya için ne yaptın?”  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder