İnsan doğasının karanlık yönlerini inceleyen, etkileyici bir klasik hakkında…
“Şeytanın Avukatı” filmi, 1997 yılında çekilen, yönetmenliğini
Taylor Hackford’un üstlendiği ve günümüze kadar oldukça konuşulan, sevilen
filmlerden biri olarak dikkat çekiyor. Başrollerinde Al Pacino, Keanu Reeves ve
Charlize Theron gibi ünlülerin bulunduğu film, avukat olan Kevin Lomax’ın hikayesini
konu ediniyor.
Şeytanın Avukatı Film Konusu
Şeytanın Avukatı veya orijinal ismiyle The Devil’s Advocate
aslına bakılırsa bir roman uyarlaması olan Hollywood filmi. Kevin Lomax isimli
avukatın zengin iş adamı John Milton ile tanışmasını ve bunun akabinde gelişen olayları
konu alan film insan doğasının karanlık taraflarını ve buna yön veren güçlerin
etkisini konu alıyor diyebiliriz.
Şeytanın Avukatı filminde Kevin Lomax başarılı bir
avukattır. Kendisi başarılı olmasına karşın yine de cazip bir iş teklifini
kabul ederek karısıyla beraber New York’a taşınır. Buradaki yeni patronu John
Milton adındaki zengin ve hırslı iş adamıyla yaşadıkları ise özel hayatını dâhi
yakından etkileyecektir.
Şeytanın Avukatı Filmindeki Temalar
Şeytanın Avukatı filminde genel konu, insan doğasının
karanlık tarafları ve bunu etkileyen güçler diyebiliriz. Özgür irade kavramıyla
insanların isteyerek nasıl yanlış yönleri tercih ettiklerini ve ortada duran
gerçeği nasıl sakladıklarını da eleştiren film, din ve inanç temalarını da
içerisinde barındırıyor.
Açıkçası ben Şeytanın Avukatı filmini çok geç izlemiş olsam
da oldukça beğendim ve gerçekten neden bu kadar sevildiğini görmüş oldum.
Oyunculuklar, filmin atmosferi, senaryo ve diyaloglar zamanının ötesinde.
İşlenen konu ise oldukça çarpıcı ve ilginç. Siz de henüz benim gibi izlemediyseniz
şiddetle öneriyorum. Dolayısıyla benim filme puanım “İkinci kez izlerim.” oldu.
Şimdiden iyi seyirler diliyorum…
FilmMetre
5- İkinci kez izlerim.
4- Arkadaşıma tavsiye ederim.
3- Boş zamanımda izlerim.
2- Daha iyi şeylere vakit ayırabilirdim.
1- Düşmanım bile izlemesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder