Bir gün oturup
şöyle beyin yakan, dünyadan sizi 2 saatliğine de olsa soyutlayan bir film
izlemek isterseniz, hayatı ve zaman kavramını sorgulamayı seven biriyseniz
doğru yerdesiniz demektir…
Jaco Van Dormael’in
daha önce Yeni Ahit isimli filmini bu yazımda incelemiştim. Açıkçası ilk defa
bu yönetmenin bir filmini izleyecekseniz ve fantastik filmlere çok alışkın
değilseniz Yeni Ahit ile başlamanızı tavsiye ederim. Anlaması ve izlemesi daha
basit bir film olduğunu düşünüyorum. Bu filmi de aklınızdan sakın çıkarmayın
tabii. Filme gelirsek Belçikalı abimiz Van Dormael bu filminde de yine belirli
fikirleri çeşitli şekillerde izleyiciye ilk bakışta anlaşılmayacak şekilde
aşılıyor. İlk izlediğinizde “ben az önce ne izledim?” gibi tepkiler
verebileceğiniz film gişede de beklenilen hasılatı kazanamamış fakat emin olun
bu durum sadece basit bir film olmamasından kaynaklanıyor, güzel bir film
olmamasından değil.
Van Dormael bana
kalırsa çok zeki bir yönetmen ve senaryo yazarı, izleyiciyi sorular içerisinde
bırakan ve bu filminde beyinleri yakan kurgusu ile kendisini gösteriyor. Filmde
117 yaşında 2092 yılında dünya üzerinde kalan tek ölümlü insanın yani Bay
Hiçkimse’nin hikâyesini dinliyoruz. Hayattaki seçimlerin neler doğurduğunu ve zaman,
varoluş kavramlarının inanılmaz betimlemelerle ele alındığı bu filmi izlerken
uzun bir süre ne olduğunu anlamayabilirsiniz, tek yapmanız gereken izlemeye
devam etmek. J
Örneğin filmde
yukarıda gördüğünüz 3 kızın olduğu sahnelerde kırmızı kıyafetli kızın olduğu,
yani Anna’nın, yoğun renk kırmızı diğer kızların olduğu sahnelerde ise mavi ve
sarı olduğunu fark edeceksiniz. Filmin seçimler üzerine olduğunu söylemiştik,
seçim yapılmayan sahnelerde ise beyaz rengin hâkim olduğunu görebilirsiniz.
Elbette bu renklerin anlamları var fakat yönetmeninde istediği gibi bu
anlamları yerleştirmek seyirciye yani size ait. Başka bir örnek vermek
gerekirse o sahnede down sendromlu çocuğun neden ortaya çıktığını filmden sonra
bol bol düşünebilirsiniz benim gibi. (Film hakkında ipucu içermemektedir.)
Bugün farklı bir şeyler izlemek istiyorsan daha fazla zaman kaybetmemeni
öneririm…
Neden geçmişi hatırlayabiliyoruz da, geleceği hatırlayamıyoruz?
Neler olacağını
bilemezsek seçim yapamayız ama eğer
neler olacağın
bilirsek seçim yapmamız imkânsızlaşır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder