Muhteşem Gatsby / F. Scott Fitzgerald / Kitap Yorumu #29

   “Henüz genç ve toy olduğum yıllarda babam, aklımdan hiç çıkmayacak bir öğüt vermişti bana. ‘Birini eleştirmeye kalkıştığında’ demişti, ‘Bu dünyada herkesin senin sahip olduğun imkânlarla doğmadığını hatırla, yeter!’” Klasik bir Amerikan edebiyatı…

   F. Scott Fitzgerald 1920 Amerika’sını tasvir ettiği Muhteşem Gatsby romanı yıllar sonrasında çeşitli uyarlamalarla bu kadar ünlü olduğunu göremeden ölmüş bir yazar. Çoğu insanın listesinde olan bu roman filmi ile beraber çok fazla insanın dikkatini çekti bugüne kadar, önümüzdeki günlerde filmini de inceleriz belki.

   Kitaba gelirsek yazının başında sözü söyleyen ve devamında olayları ağzından dinlediğimiz kişi Nick Carraway kitabın ana karakteri olan Jay Gatsby’nin komşusudur. Bu durumdan başlarda haberi olmasa da öğrenmesi çok üzün sürmez. Sürekli ihtişamlı partiler düzenleyen Gatsby isimli zengin kişi ile Nick Carraway’in hayatlarının bir noktada çakışması ile olaylar vuku buluyor. Sosyal sınıf farklılığı, idealizm ve çöküş temalarının incelendiği bir roman söz konusu. Betimlemeleri ile vasat kategorisinden sıyrılmış bir kitap benim için. Pek tabii tanıdığım çoğu kişi bayılarak okudu, eğer konusu ilginizi çektiyse şans verilebilir bir kitap olabilir.