11 Nisan 2019 Perşembe

Muhteşem Gatsby / Baz Luhrmann / Film Yorumu #18













   Kadrosuyla kitabını okuyan okumayan herkesin ilgisini çeken bir film, Muhteşem Gatsby…

   Buradaki yazımda kitap incelemesini yapmış olduğum Muhteşem Gatsby’nin bu sefer filmini inceleyeceğim. Filmin 1920’li yılların Amerika’sını konu aldığını o yazımda da belirtmiştim. Film kadrosunda Leonardo DiCaprio Jay Gatsby’yi canlandırırken, benim favorim olan Nick Carraway’i ise Örümcek Adam’dan tanıdığımız Tobey Maguire canlandırıyor. Favorim olmasının sebebi ise hikâyeyi bu karakterimizin ağzından dinlememiz. Ayrıca olay örgüsü içerisinde çarpıcı cümleleriyle hem kitapta hem de filmde izleyiciyi, okuyucuyu uyanık tutmayı başarıyor.

   Kitabını okuyanların bileceği gibi sosyal sınıf farklılığı ve idealizm gibi konularında beraberinde işlendiği bu hikâyenin görünen en büyük kısmı bir dram olması. Elbette bu durum dram sevmeyenler için bir işkenceye dönüşebilir fakat filmin neredeyse tamamen kitaba özgü şekilde çekilmiş olması izlenebilirliği artıran bir nokta olmuş. Okurken aklınızda kalan neredeyse her detay fazlasıyla filmde karşınıza çıkmakta. Bazı küçük kısımların değiştirilmesi ise her film uyarlamasında karşılaştığımız ve alıştığımız noktalardan. Film dekorlarının oldukça başarılı yansıtıldığını söylemeden geçmek istemiyorum.  Eğer kitabını okuduysanız filmini izlemenizi tavsiye ederim, dram sevmeyen bana bile izlettirmeyi başardı kendisini. Her ne kadar Baz Luhrmann’ın müzik seçimleri ile ufacık da olsa gözümden düşmüş olsa dahi, kitabını okumayıp dram aşığıyım diyenlerin izleyebileceği bir film olabilir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder