Uzun zamandır kitap
yorumu yapmamamın sebebi kurgusuz, daha çok okuyucuya bir bilgi vermeyi
amaçlayan kitaplar ile zaman geçiriyor olmamdan kaynaklanıyordu. Tekrardan
kurgu okumaya şöyle çerez bir kitap ile başlamak istedim…
Sonsuzluğun
Sınırında bir bilimkurgu romanı. Hikâyesi oldukça ilgi çekici. Zaman bükebilen
2146 yılından bir adam ve bilincini kaybedip kendisini farklı yerlerde bulan
2013 yılındaki bir kadının ağzından dinlemeye başlıyoruz hikâyeyi. 2013 yılında
olan Alora teyzesi ile yaşayan bir öğrenci. 2146 yılındaki Bridger ise zamanı
bükebilen bir yeteneğe sahip. Bridger akademi için yapılan bir zaman
yolculuğunda ölmüş olan babasını görür ve babası ona “ Alora’yı kurtar. ”der.
Çok fazla uzatmamak
gerekirse olaylar bu şekilde başlıyor. Kitabı ilk bitirdiğimde açıkçası tüm
aksiyonun kitabın sonuna saklanmış olduğu ve bu yüzden çok başarılı olmadığı
yönündeydi, fakat yazarın ilk kitabı olduğunu öğrendikten sonra oldukça şaşırdım.
Açıkçası ilk romana kıyasla oldukça başarılı, elbette lise çağındaki arkadaşlar
için çok daha akıcı ve hayatlarına dokunan bir kitap olacaktır. Yazarın ilk
romanı olduğunu öğrendikten sonra karakterlerin işlenişini ve olay örgüsünü çok
iyi yönettiğini söyleyebilirim. Eğer sizin de kütüphanenizin köşesinde bu kitap
bekliyorsa veyahut lise çağındaysanız ve saçma sapan cinsellikten uzak, güzel
bir bilimkurgu romanı okumak istiyorsanız doğru kitaba bakıyorsunuz demektir. Beğenirseniz
serinin diğer kitabı olan Hiçliğin Ötesinde kitabını da hiç beklemeden alıp
okuyabilirsiniz, benim için yakın gelecekte pek olası gözükmüyor. J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder