Bugün normalden
farklı olarak bir dizi, film veya kitap hakkında değil. Kitlesi az, diğer
mecralara kıyasla, ama çok keyifli bir iletişim platformu oluşturmuş olan radyo
tiyatrosu hakkında. Çocukluğunu seksenlerde yaşayanların televizyondan hatta
belki de gerçekten radyodan takip etmiş olduğu bir sesli tiyatro türü. Bugün
bahsedeceğim oyun ise polisiye türünde, 12 kısacık bölümden oluşuyor.
Oyun hakkında
konuşmadan önce eskiden altı veya on iki bölümden oluşan radyo tiyatroları
hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum. Bu sayıların olayı Pazar günleri
harici her gün yayınlanarak bir veyahut iki haftada bir oyunların
değişmesiymiş. Tabii günümüzde böyle bir kural kalmamış, daha önce hiç duymamış
olanlar için kısaca açıklamak gerekir ise radyo tiyatroları, oyunların sadece
ses efektleri ile beraber sadece sesli iletişim kullanılarak oynanması
denilebilir.
Peki, “Günümüzde
çok kolay bir şekilde çeşitli mecralardan hem görüntülü hem sesli içeriklere
ulaşabiliyoruz neden radyo tiyatrosu dinleme ihtiyacı duyalım?” diyenler için,
öncelikle sadece sesli bir yapım dinlerken görüntü kısmını sizin hayal etmeniz
gerekiyor. Tabii hem görüntünün hem sesin birlikte olduğu içeriklere ulaşmak bu
kadar kolayken, uzun zamandır böyle bir şeye ihtiyaç duymamış bizler için
izlemeye daha doğrusu dinlemeye ilk başlarken biraz garip gelebilir,
zorlanabiliriz. Sonrasında ise farklı bir zevkinin olduğunu farkına
varacaksınız, sonuçta tamamen sizin hayal gücünüz içerisinde oynanan bir
tiyatro bu.
Benim oldukça
sevdiğim bir diğer özelliği ise internet üzerinden çok büyük arşivlere
ulaşabildiğimiz radyo tiyatrosunu sadece sesli iletişim kanalını kullanması
sebebi ile bazı rutin işleri yaparken dahi dinleyebilmemiz. Örneğin, uzun
koşular sırasında kulaklıkta sürekli aynı müziklerin çalmasından sıkıldıysanız
neden denemeyesiniz? Yemek yaparken, trafikte araba sürerken vs. bu liste
uzatılabilir.
Düşman isimli oyuna
gelirsek, Nuran Devrez’in yazdığı dinleyiciyi ilk bölümden itibaren meraklandıran
bir polisiye diyebilirim. Kısaca konusu şu şekilde; yaşlı ve zengin bir iş
adamı olan Semih Faik yıllardır “Düşman” imzalı tehdit mektupları almaktadır.
Bu durum Semih Faik’i öylesine çıldırtır ki yeni evlendiği karısı “Nur” ve evin
emektar kâhyası “Münevver” ile beraber şehirden uzakta, korunma seviyesinin
yüksek olduğu bir eve taşınır. Bölümler kısa olsa dahi temponun hiç düşmediği
bir hikâye. Seslendirmeler ise çok çok kaliteli. Görüntü ve sesin beraber
olduğu yapımlarda seyircinin dikkatini çekmek için sadece sesli bir yapıma göre
çok daha fazla imkânınız vardır fakat sadece sesli bir yapımda bunu başarmak
istiyorsanız oldukça ince bir işçilik göstererek hazırlamak gerektiğini
düşünüyorum. İşte bu yüzden kesinlikle bir kulak vermeniz gereken bir oluşum
radyo tiyatroları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder