Rus bürokrasi işleyişi içerisinde hayatını anlamlandırmaya çalışan bir delinin hakkında…
Nikolay Vasilyeviç Gogol tarafından 1842’de yazılan “Bir Delinin
Hatıra Defteri” isimli öykü tam olarak Rus bürokrasisinin gerçekçi işleyişini
ve bu sistem içerisindeki bir şizofreni hastasının öyküsü mizahi bir dille okuyucularına
yansıtıyor. Bu yazıda, Gogol tarafından yazılmış bu öykünün konusunu ve neden okumak
isteyebileceğinizi anlatacağım.
Bir Delinin Hatıra Defteri Ne Anlatıyor?
“Bir Delinin Hatıra Defteri” 19. Yüzyıl Rus edebiyatında
önemli bir yere sahip. Gogol öykü boyunca baş karakterimizin ismini gizli
tutuyor fakat olayların ilginçliği sayesinde kitap sizi içerisine çekmeyi
başarıyor. Birinci dilden dinlediğimiz öykü boyunca, devlet memuru olduğunu
anladığımız baş karakterimizin yaşam hikayesini ve düşüncelerini dinliyoruz.
Bir Delinin Hatıra Defteri İçerisindeki Temalar
Bir Delinin Hatıra Defteri içerisinde Nikolay Gogol birçok
temayı aynı anda işlemiş ve en çok gözümüze çarpan tema da insanın yalnızlığı diyebiliriz.
Baş karakterimiz, Rus bürokrasisi içerisinde kaybolmuş bir bireyin yalnızlığını
ve çaresizliğini temsil ederken, Gogol öyküde kullandığı mizahi unsurlarla
okuyucuyu gülümsetmeyi başarıyor.
Sonuç olarak “Bir Delinin Hatıra Defteri” benim Nikolay
Vasilyeviç Gogol’dan okuduğum ilk kitaptı ve ben okurken oldukça keyif aldım. Kısa
bir öykü olmasına karşın oldukça düşündürücü bir yapıya sahip olduğunu
söyleyebilirim. Ayrıca uzun yıllardır da tiyatroya uyarlanmış bir eser, bu
aralar Behzat Ç. dizisiyle tanınan Erdal Beşikçioğlu tarafından oynanıyor. Ben henüz
gidemedim ama denk geldiğinde gideceğim. Şimdiden iyi okumalar ve iyi seyirler
diliyorum…
"İnsan İstiyorum! İnsan görmek istiyorum; ruhumu besleyecek,
ona zevk verecek gıda istiyorum."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder