Tezer Özlü – Yaşamın Ucuna Yolculuk
Uzun süredir
tanışmak istediğim yazarlardan biri olan Tezer Özlü ile sonunda bu kitabını
okuyarak tanışmış oldum. Öncelikle kitabı almadan önce dikkatimi çeken birkaç
şeyi söylemek istiyorum. Tezer Özlü 1943-1986 yıllarında yaşamış ve çok genç
yaşta(42-43) göğüs kanseri yüzünden yaşamını yitirmiş bir yazar. Zaman zaman
belirli rahatsızlıklar yaşamış ve bunları da kitaplarına dökmüş. Tezer Özlü ’nün
mezarı İstanbul Aşiyan mezarlığında, Ahmet Hamdi Tanpınar, Atilla İlhan,
Özdemir Asaf gibi birçok yazarın mezarı da burada bulunuyor. Aşiyan kelimesinin
ise ilk anlamı kuş yuvası, mezarlığın ismi insanın hoşuna gider mi? Benim gitti
hayatımda ilk defa. Ben bu ismi yazarların düşüncelerinin özgürlüğü ile
eşleştirdim. Çünkü yazarlar istediklerini yazabilirler, tamamen özgürler tıpkı
kuşlar gibi…
Kitaba gelince ilk defa okuduğum için yazarın anlatımı
karşısında ilk bölümlerde afalladım diyebilirim. Benim okuduğumda hissettiğim
durum şu oldu; Tezer Özlü kitabın ilk iki bölümünde olayları kendisi
anlatmıyor. Her insanın kendi kendine konuştuğu durumlar vardır elbette işte
kitabın ilk iki bölümünde ki zaten bu kitabın yarısı ediyor, Tezer Özlü ’nün
içindeki kişi çıkıyor ortaya ve o anlatıyor bize olanları. Zaman zaman Tezer
Özlü ‘nün kendisi de araya giriyor, hatta bazen de okuyucu da yanlarına
alıyorlar ve o durumu yaşatıyorlar. Bazı cümleleri tekrar tekrar okumak zorunda
kaldığım bir kitaptı. İlk defa okuduğum için olsa gerek bana oldukça ağır geldi
ve bitirdikten sonra iki üç gün etkisinden kurtulamadım kitabın. Kitapla ilgili
ne düşünüyorsun diyenlere cevap bile veremeyecek kadar etkisinde kaldım fakat
sonradan kafama oturanlarla ilgili şunu söyleyebilirim ki Tezer Özlü ölmeden
önce okunması gereken bir yazar. Kitapla ilgili hiç bilgisi olmayanlar içinde
bir iki cümle ile ne anlattığını söylemeye çalışayım. Tezer Özlü ablamız Svevo,
Kafka ve Pavese’nin (sevdiği yazarlardan üçü) hayatta kalan izlerini takip
ederek hayatın anlamını ve nasıl yaşadığını anlatıyor. Bu yazarların mezarlarına
gittiğinde yaşadıklarını gittiği şehirlerde yaşadıklarını ve en çokta kendi iç
dünyasını gösteriyor diyebilirim. Okumaya başlayınca bu nasıl bir karamsarlık
diye düşünebilirsin fakat bu karamsarlığın altında yatan yaşam sevgisini
öylesine güzel işliyor ki Tezer Özlü birkaç gün etkisinden kurtulamıyorsun. En
azından benim üzerimde yarattığı etki bundan ibaret diyebilirim. Kitaplardaki
sözleri çizmek veya not almak çok becerebildiğim bir olay değil fakat öyle
biriyseniz her yerini çizebilirsiniz kitabın çünkü çok derin, tek bir anlam
çıkarılamayacak harika sözlerle dolu bir kitap. Kitabı almadan önce de çok
duyduğum bir sözdü keşke bu kadar erken ölmeseydi Tezer Özlü. Böyle az sayıda
kitabı olan ve kitaplarını beğendiğim yazarları okumaya kıyamıyorum bitince
boşluğa düşecekmişim hissine kapılıyorum. Yaşı olmayan çok özgür bir kadın
bence herkes okumalı bir kitabını.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder