12 Kasım 2021 Cuma

Hayvan Çiftliği / George Orwell / Kitap Yorumu #34

 














   George Orwell tarafından kaleme alınan distopik bir sistem eleştirisi masalı hakkında…

1984 ve Hayvan Çiftliği kitapları ile ülkemizde oldukça büyük bir üne sahip olan George Orwell, Hayvan Çiftliği kitabında bilim kurgu tadında bir masal anlatarak distopik bir dünya oluşturuyor ve sosyalizmi yeriyor. İngiliz yazarın bu masalı sadece yetişkinlerin anlayabileceği ve okurken “harbiden be!” nidalarıyla zevk alabileceğiniz oldukça kısa bir anlatıya sahip.

Kitabı henüz okumamış olanlar için kısaca konusu şu şekilde, Hayvan Çiftliği’nin başında hayvanlar vardır. Hayvanlar kendi emeklerini sömüren Jones isimli çiftlik sahibi bir başkaldırı ile çiftlikten kovarak yönetimi ele geçirir. Amaçları ise eşitlikçi bir topluluk kurmaktır. Aralarındaki en akıllı hayvanlar olan domuzlar ise başa geçer. Biz ise bu hayvanların yeni düzeni kurmalarını okuruz.

Açıkçası kitabı okumaya başladığımda isimlerin çok fazla olması sebebiyle biraz yavaşladım fakat kitap boyunca geçen sözler, göndermeler ve oluşturulan dünya oldukça ilgi çekiciydi. İlk lider Snowball için sonradan oluşturulan “Snowball savaş alanında hiçbir zaman var olmadı.”, “Hiç yaralanmadı” gibi kötüleyici dedikodular oldukça hayatın içindendi.

Yedi emirin sürekli değiştirilmesi, hayvanların bu emirleri hatırlamaması gibi ince düşünülmüş detaylar da okuyucu açısından oldukça keyifliydi. Hayatı halk için çalışmakla geçen Boxer’ın hastane yerine hayvan kasabına verildiğinde, yönetimin halka açık açık cahil olduğunu söyleyerek inkar etmesi de bir diğer aklımda kalan nokta oldu. Koyunların “Dört ayak iyi, iki ayak kötü” sözü ile düşünmeden tekrar tekrar aynı şeyleri söylemeleri günümüzde de olayların aynı şekilde işlediğini anlatıyordu. Kitabın sonunda adil olmayan yönetimdeki domuzların iki ayak üzerinde yürümeye başlamaları ve insanlardan bir farklarının olmayışı ise oldukça vurucu bir sondu benim açımdan. Bir sistem eleştirisini masal üzerinden yapılması ilginç ve bir o kadar da keyifli olabilirdi. 1945 yılından bu yana aynı sistemin farklı şekillerde işliyor olması bir döngü içerisinde olduğumuzun kanıtı sayılabilir.

Bütün İnsanlar eşittir ancak bazı insanlar daha eşittir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder