İsveçli oyun yazarı ve film yönetmeni olan Ingmar Bergman’ın
Yedinci Mühür(1957) filmini spoiler vermeden anlatmaya çalışacağım. Benim gibi
sinema konusunda acemi olup da, siyah-beyaz ve 1957 yapımı olduğu için tereddütte
kalanınız varsa gözü kapalı izleyebileceği insanı sıkmayan bir film olduğunu
baştan söyleyeyim.
Bende herkes gibi kararsızlık yaşarken filmin
konusunu okuduğumda ilgimi çekmesiyle izledim filmi. Film uzun yıllar boyunca
Tanrı adına hiç bilmediği topraklarda savaşmış bir şövalyenin hikâyesi üzerinden
insanın ölüm karşısında hissettiği anlamsızlığı ve bu kaçınılmaz sona rağmen
sürdürdüğü anlam arayışını anlatıyor.
Antonius Block yani
başkarakterimiz silahtarı Jöns ile birlikte uzun yıllar “Kutsal Topraklar ”da
savaşmıştır. Dini amaçlar uğruna, ölmeyi göze alarak, öldürmüş ve ölümler
görmüştür. Savaştan dönerken de veba salgını olduğunu ve binlerce insanın bu
yüzden öldüğünü görür. Bir deniz kıyısında mola verdiklerinde şövalye tanrıya
yakarır. Antonius Blok bu sırada ölümü yanında bulur. Yıllar süren savaşlardan
sonra Ölümün onu eve dönerken yakalaması oldukça trajiktir. Antonius Block bu
kadar kolay teslim olmak istemez. Ölümü satranç oynamayı teklif eder. Ölüm ise
kendinden emin bir şekilde bu teklifi kabul eder. Oyun devam ettiği sürece
şövalye zaman kazanmış olacak, eğer ölümü mağlup edebilirse canı
bağışlanacaktır.
Bu kısımdan sonra
şövalyenin hayatın anlamını ve tanrıyı sorgulayışını izliyoruz. Filmdeki
objeler ve insanlar normalden farklı olarak bir fikri veya bir anlamı temsil
ediyor. Daha fazla uzatmadan film hakkında birkaç ilginç bilgi verip konuyu
kapatacağım ki filmi izleyebilesiniz. Film bir ay içerisinde ve oldukça düşük
bütçe ile çekilmiş. Yönetmen filmin en ünlü sahnesi olan satranç sahnesini,
eski bir kilisenin duvarındaki freskten ilham alarak filme eklemiş. Fresk,
ıslak duvar üzerine madeni boyalarla resim yapma tekniğidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder